TAKE VERBS
take about gezdirmek |
take advantage of avantaj elde etmek, istismar etmek |
take account of (smilar word: consider) hesaba katmak, gözönünde bulundurmak |
take after benzemek (dış görünüş olarak) |
take aim at hedeflemek |
take along yanında götürmek (beraber götürmek) |
take apart (smilar word: demount) sökmek, parçalarına ayırmak. |
take back geri almak, geri götürmek. |
take cover gizlenmek, saklanmak. |
take control başa geçmek, yönetimi ele almak |
take courage cesaret almak |
take delivery (smilar word = receive) teslim almak , teslimat almak |
take the initiative insiyatifi ele almak |
take long uzun sürmek |
take over Bir şirketi devralmak |
take offence kırılmak, gücenmek |
take pains özen göstermek, itina etmek. |
take stock sayım yapmak, durum değerlendirmesi yapmak. |
take seriously ciddiye almak |
take up seriously benimsemek |
take turn sırayla yapmak. |
take the plunge (uzun süre düşündükten sonra bir işi yapmaya) nihayet karar vermek |
take in charge görev yapmak |